13 Ağustos 2013

Nasıl Piyasa Şairi Olunur? -3-


Piyasa şairi olabilmek için bir yöntem daha var. Aslında bu tarz şiir yazanlara piyasa şairi demeye dilim pek varmasa da piyasada rağbet görmelerinden dolayı bu sıfatı onlara da yakıştırmak durumunda kalıyorum.

Fakat bu tarz piyasa şiirinin bir önceki yöntemdeki şiirden ve bu tarz şiirin şairlerinin de önceki şiirin şairlerinden bariz farklılıkları var. Ayrıca itiraf etmek gerekir ki bu farklılıklar çoğunlukla olumlu yönde.

Öncelikle bu tarzın şairi samimidir. Diğer piyasa şairinin aksine şiirinde bir şeyler anlatmaya çalışır. Bunun dışında ne kadar şiir sanatı gereği şiirini süslemek durumunda olsa da laf olsun diye süslü kelimeler de kullanmaz. Siyasi olarak iki yüzlü olmak zorunda değildir, kasıntı tavırlara ihtiyacı yoktur. Belki de en çok bu nedenle kadınlar arasında popüler olmaktadır. İtiraf etmeli ki beğenilme kaygısıyla kasıntı tavırlara bürünen genel olarak erkeklerdir, kadınlar bunlara pek ihtiyaç duymazlar, duyanları da zaten genelde şiirle, sanatla pek ilgilenmezler.

Şimdi içinizden o zaman bu tarz piyasa şairi on numara insanmış diyor olabilirsiniz. Belki insanlığına on numara insandır ama şairliği için aynı şeyi söylemek pek mümkün değildir. Bir önceki türün içeriği boşken, bu tarz şairin şiirleri içerik bakımından doludur fakat şekil bakımından eksiktir.

Peki bu tarz şair nasıl olunur? O da pek kolay değil. Muhtemelen bu günkü denemem de çok iyi bir örnek olmayacak ama örnek teşkil etmesi bakımından yine de yazacağım.

Bu tarz şiir için önemli olan baştan güzel bir yazı yazabilmektir ve bu yazı gerçekten bir şeyler anlatmalıdır. Zor olan budur. Yeni bir aşka yelken açmak temalı bir yazı denemesi yapalım:

Yeni bir aşka yelken açmak hayatın akışını birden değiştirmek gibidir. Sanki eski kötü günler hiç yaşanmamış, acı ve dert hiç bilinmemiştir. Her şey unutulur: yolunda gitmeyen işler, biten dostluklar, acı veren hatıralar... Eskiden bin bir türlü şey çağrıştıran bir çok nesne artı sıradanlaşır. 
Her gün inilen durak artık sıradan bir durak olmuştur, eski şarkılar donuklaşmıştır. Çünkü yeni anılara yer lazımdır.

Şimdi bu düz yazının cümlelerini alt alta ara ara bölerek yazalım:

Yeni bir aşka yelken açmak
Hayatın akışını birden değiştirmek gibidir.
Sanki eski kötü günler hiç yaşanmamış,
Acı ve dert hiç bilinmemiştir.
Her şey unutulur:
Yolunda gitmeyen işler, biten dostluklar, acı veren hatıralar...
Eskiden bin bir türlü şey çağrıştıran bir çok nesne artı sıradanlaşır.
Her gün inilen durak artık sıradan bir durak olmuştur,
Eski şarkılar donuklaşmıştır.
Çünkü yeni anılara yer lazımdır.

Şimdi şiiri tekrar gözden geçirelim ve sanatsallığı rahatsız edici derecede bozan mısraları farklı kelimelerle tekrar yazalım. Ara ara da cümle yapılarını değiştirelim, bazı cümleleri devrik yapıya sokalım ve süslü kelimelerle, güzel benzetmelerle süsleme yapabiliyorsak yapalım:

Yeni bir aşka yelken açmak
Bambaşka bir rotaya dümen kırmak gibidir.
Ansızın, meçhul bir hisle,
Beklenmedik bir yola, bilinmedik sulara...
Sanki karanlık günler hiç yaşanmamış,
Hiç bilinmemiştir acı ve dert.
Neler unutulmaz ki?
Sarpa saran işler,
Girdaplı biten dostluklar,
Alev gibi yakan hatıralar...
Sıradanlaşıverir dünya.
Her gün inilen durak bir metal yığını,
Eski şarkılar tatlı birer melodi,
Hiçbir şey anımsatmayan...
Çünkü,
Yeni aşk demek yeni anılar demektir.
Yeni anılar da geniş evleri severler.

Baştan da dediğim gibi bu türde içerik bir şeyler anlatır fakat şekilsel olarak başarılı olmak neredeyse imkansızdır. Muhakkak şiiri daha süslü daha güzel cümlelerle yazmakta benden daha mahir olabilirsiniz. Fakat bunu gözünüzde çok da büyütmeyin. Bu tarzda yazdıktan sonra siz de altı üstü bir piyasa şairisiniz işte.

Hiç yorum yok: